24 Haziran 2012 Pazar

Marka İletişimi Nedir?


Geçmişten günümüze pazarlamaya baktığımızda tanıtım mecrası olarak belirli noktalara odaklanılmış olduğunu görüyoruz. Televizyon, dergi, gazete, sinema ve radyo geleneksel mecralar olarak tanımlanmakta. Günümüzde ise internet ve dijital ortamlar hayatımıza girerek pazarlama bütçelerinden önemli paylar almaktalar. Ayrıca açık hava reklamcılığı da pazarlama bütçelerinin önemli bir kalemi olmuştur.
Pazarlama süreçlerine detaylı bir şekilde bakıldığında ise eskiden temele ürün alınırken, son yıllarda ise marka kavramına odaklanıldığı ortaya çıkmaktadır.
Marka kişiliği markanın tüketicilerle olan iletişimini biçimlendiren bir araçtır. Çünkü markalar tüketicilerin zihninde kişilikleri aracılığıyla kendilerini yansıtabilir ve anlatabilirler. Bu noktada tüketiciyle daha yakın, daha sadık ilişkiler kurabilmek veya tüketicinin zihninde farklılaşabilmek için marka kişiliği anahtar bir kavram halini almaktadır. Örnek marka kişiliği olarak ise Volvo’yu örnek verebiliriz. Volvo’nun marka kişiliğine baktığımızda güven kavramının ortaya çıktığını görmekteyiz. Yani ürünün ikinci derecede önemli olduğu bir dünyaya gidiyoruz. Böylece asıl iletişimin marka ile olması  gerektiği gerçeği ortaya çıkıyor.
Bir ürün ortaya konulup ona hemen bir isim bulunması marka olmak anlamına gelmiyor. Markanın tercih edilebilir olması yani tüketicilerin markayı biliyor olması gerekmekte.
Marka iletişiminin doğru bir şekilde yapılması markalar adına çok hassas bir konu. Bu durumun tersi olduğunda marka bilindiği halde tercih edilmiyor olabilir. Marka iletişiminin doğru yapılmasının temelinde marka kimliği ve marka konumlandırması konuları var. Markalar tüketicilere kendilerini, kimliklerini ve kendilerini nereye konumlandırdıklarını anlatırken, hedef tüketicinin kafasında olumlu bir imaj oluşturabilmektedir. Bu imaj sonucunda tüketiciler bir bağ yakalarsa, markayı sahiplenerek sürekli tercih ederler. Marka sadakati yaratılarak da satışlar sürekli olarak yüksek düzeyde seyreder.
Tüketiciler her ne kadar kısa vadeli, kendilerini o anda tatmin edebilecek şeylere odaklanmış gözükseler de aslında uzun vadeli bakmayı severler. O nedenle uzun vadeli stratejiler geliştiren, markasına yatırım yapan firmaları tercih edeceklerdir.
Markaya yatırım yapan firmalar da marka iletişimine çok önem veren şirketlerdir. Marka iletişiminde de marka kimlik ve konumlandırması çalışmaları reklam, halkla ilişkiler, doğrudan pazarlama gibi tüm iletişim çalışmalarında kullanılmakta. Bu çalışmaların sürekli olarak doğru stratejilerle yapılması da markayı rakiplerinden ayrı bir yerde konumlanmasını sağlamakta.

17 Haziran 2012 Pazar

Marka Sadakati Yaratabilmenin Alternatif Yolu: Alıcılara Yönelik Pazarlama

Yapılan anketlere göre satınalma kararlarının %70’i mağaza içinde veriliyor. Burada mağaza içinde yapılan faaliyetlere yani alıcılara yönelik pazarlama faaliyetleri diyoruz. Gün geçtikçe bu faaliyetlerin önemi artırıyor.
Günümüzde çoğu firma müşteriyi etkilemek için harekete geçip bu konuyu pazarlama bütçelerine eklemiş durumda. Hatta bazı global firmalar dijital pazarlama faaliyetlerinden bu konuya daha fazla bütçe ayırmış durumda.
Özellikle perakende sektöründe yeni bir ürünün tanıtım ve lansmanı yapılacağı zaman alışverişi yapan kişilerin ürünü fark etmelerini sağlayacak yoğun görünürlük yada tanzim ve teşhir faaliyetleri bu kapsama girmektedir. Önemli bir nokta ise bu faaliyetleri planlarken alışveriş yapanın kim olduğu duğru bir şekilde belirlenmeli ve buna göre stratejiler belirlenip uygulamaya geçirilmeli.
Alıcılara yönelik pazarlama faaliyetlerinin satışlara doğrudan etkisi olduğu bir gerçek. Yüz yüze iletişimin çok önemli olduğu bir ülke olan ülkemizde bu faaliyetlerle marka deneyimini müşterilere çok güzel bir şekilde yaşatabilme fırsatları doğmakta.
Marka sadakatine de direkt olarak etki etmesi sebebiyle özellikle hızlı tüketim ürünleri sektöründe tercih ediliyor. Ürün çeşitlerinin fazla olması ve rekabetin yüksek düzeyde olması sebebiyle ayrıca satınalma sürelerinin çok kısa olması sebebiyle bu yöntem oldukça tercih ediliyor.
Marka yaratabilmenin bir numaralı kuralı müşteriyle duygusal bağ kurmaktan geçiyor. Bu yöntemle birlikte tüketicilerle duygusal bağ kurma şansı elde edilmiş oluyor. En fazla kullanılan alıcılara yönelik pazarlama aktiviteleri; mağaza içi sergilemeler, reklamlar ve ürünleri test edebilme olanağı sunan aktiviteleri söyleyebiliriz.
Alıcılara yönelik pazarlama faaliyetlerinin sadece mağaza ve dükkan içinde kullanılması değil, ürünün isminin geçebileceği yada kullanılabileceği her türlü mekanın kullanılarak hayata geçirilmesi bu yöntemi faydalı hale getirmekte.
Alıcılara yönelik pazarlama faaliyetlerinin ülkemizde gitgide yaygınlaşması ve firmalarımızın bu alana ciddi bir şekilde bütçe ayırması sonucu tüketicilere marka deneyimini yaşatmalarını sağlayacak. Böylece marka sadakatine de katkı yapılmış olacak.
Furkan Karagöz

11 Haziran 2012 Pazartesi

Satış =Problem Çözmektir.

Bugünün rekabet ortamında işletmelerin ürünü geliştirip bekleme dönemi sona ermiştir. Satışları artırabilmek ve ürünü tanıtabilmek için müşteriyi yakından izlemek gerekmekte.
Kıran kırana bir rekabetin olduğu günümüz iş dünyasında pazarın ve müşterilerin sorunlarına odaklanmak gerekli. Bu sorunlara çözüm bulabilenler ayakta kalacaklardır. Onun için de müşterilerle ve sahayla yakın ilişkiler kuran firmalar bu problemleri net bir şekilde tespit edip analiz etme fırsatını bulacaklardır.
Artık markalar kendi beklentilerine göre iyi dedikleri ürünleri tasarlayıp daha sonra müşterilerden talep gelmesini beklemeleri uygulanamaz bir düşünce haline gelmiştir. Talebi yaratabilmek için mevcut pazarların detaylı analizini yapmak gerekmektedir.
Talebi yaratabilmenin en önemli koşulu pazara müşterinin gözünden bakabilme becerisi kazanmaktır. Müşteri ihtiyaçlarının ve problemlerinin en doğru şekilde tespit edilmesi müşterilerle yakın ilişkiler kurarak gerçekleşir.
Talebi yaratabilmenin bir diğer yolu da farklı ve inovatif ürünler tasarlayabilme yetisi kazanabilmektir. Burada Apple’ın nasıl kendi kendine talebi yaratabildiğini ve ürünlerine duyulan fanatiklik düzeyinde bağlılığı örnek olarak gösterebiliriz. Apple’ın çekici ürün yaratabilme becerisinin üst düzey olduğunu rahatlıkla belirtebiliriz.
Bugün pazarda başarısız olan şirket ve markaları incelediğimizde ise bu şirketlerin müşterileri ile yeteri derecede ilgilenmedikleri ortaya çıkıyor. Müşterilerinin beklentilerini anlayamayan ve bunlara yönelik fikirler geliştiremeyen firmaların pazar paylarını kaybedecekleri, beklentileri karşılayan ve müşteri problemlerine çözüm bulan firmaların ise bu pastadan pay kapacakları aşikar.

Günümüz dünyasında müşterilerini daha iyi anlayan ve daha sağlıklı iletişim kuran, problemlere çözüm bulan ve farklı ürünler  geliştiren firmalar ayakta kalacaklardır. Talebi yaratabilmenin yolu ise bütün bunları tam olarak yapabilmekten geçiyor.

2 Haziran 2012 Cumartesi

Geleceğe Güvenle İlerlemenin Yolu: Marka Değeri Oluşturmak

Günümüzde global şirketlerin de ulusal şirketlerin de hedefi marka olabilmek. Marka olmak da marka değeri oluşturabilmekten geçiyor. Dolayısıyla marka değeri de şirketlerin en önemli varlığı haline geliyor.
Marka değerini artırabilmek için kullanılan birçok yöntem ve strateji bulunmakta. Bu stratejileri gerçekten hakkıyla uygulayan global ve ulusal şirketler marka değerlerini her geçen gün artırarak geleceğe güvenilir adımlarla ilerlemektedirler.
Marka değeri artırmanın önemli kurallarından bir tanesi yenilikçi ve inovatif olmaktan geçiyor. Daha önce yapılmayanı yapmak yani başımıza icat çıkararak ilerleyen firmalar marka değerlerini artırıyorlar. Arge’ye yatırım yapmak, yeni teknoloji ve altyapıları kullanmak ve periyodik olarak yeni ürünler geliştirip bunların pazarda tutundurulmasını sağlamak bu kuralın bir parçası.
Müşterinin her zaman yakınında olup ona yönelik hizmet ve çözümler geliştirmek de marka değeri artırmak için önemli bir kural halini almış durum. Burada tabi müşteri ile temasın olduğu her yerde global firmaların uyguladığı ve ulusal firmaların yeni yeni uygulamaya başladığı 360 derece marka iletişim faaliyetlerinin uygulanması başarı anahtarlarından biridir. Müşteri memnuniyetinin sürekli olarak ölçülmesi ve ona göre marka iletişim faaliyetlerinin düzenlenmesi oldukça faydalı olacaktır.
Marka değerini artıran bir etmen de sorumluluk sahibi, güvenilir bir marka imajına sahip olmak. Bunun için de çevreye duyarlı, toplumun gelişimine ve eğitimine katkı sağlayacak sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştirmek gerekmekte. Kültür ve sanata destek olmak da marka imajına büyük katkı sağlamakta.
Marka değerini direkt olarak etkileyen bir başka faktör de hızlı büyüme sağlamak. Bulundukları pazardan daha fazla büyüyebilecek olan şirketler kamuoyunun dikkatini çekip rakiplerinden ayrışarak marka değerlerini kolaylıkla artırıyorlar.
Marka değerinin artmasına yol açan bir nokta da markanın kendini farklı bir yere konumlandırarak topluma yakın ve ulaşılabilir olma mesajını net olarak verebilmesidir. Burada yeniliğe açık olma, dijital medya ve internet teknolojilerini aktif olarak kullanabilme ulaşması kolay bir marka olma konusunda tüketicilerine doğru bir mesaj verebilmek başarının anahtarı olarak gözükmekte.
Genel olarak marka değeri kavramını göz önüne aldığımızda markaların kazandığı itibar ve onlara olan güven ortaya çıkmakta. Tüketicinin kafasında yarattığı kalite algısı ve bu kalitenin standart halde olması yine markaların tercih edilme sebeplerinden biridir.